Necip Fazıl'ı şaşkınlığa uğratan vaaz

Esenler, bu topraklarda iz bırakanları ağırlamaya devam ediyor. Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'nın Necip Fazıl'la anlattığı anı bizleri de oldukça şaşırttı.

Necip Fazıl'ı şaşkınlığa uğratan vaaz
GİRİŞ 27.07.2012 13:03 GÜNCELLEME 27.07.2012 15:08 KAYNAK YENİ ŞAFAK
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış

Esenler Belediyesi'nce Dörtyol Meydanı'nda gerçekleştirilen Anadolu'yu Mayalayanlar'ın son misafiri, Hz. Peygamber'in (s.a.v) soyundan Seyyid Abdülhakim Arvasi'ydi. Son devir İslam âlimlerinden, Hz. Peygamber'in torunu Hz. Hüseyin'in soyundan gelen Seyyid Abdulhakim Arvasi'yi Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı Esenlerlilere anlattı.  

ARVASİ BİR EĞİTİM NEFERİYDİ

Konuşmasına Hz. Peygamber'e salâvatla başlayan Ayvallı, toplantıyı düzenleyen Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu'ya teşekkür etti. Ayvallı, "yaşadığı zamanın kandilleri" dediği bu erenlerimizi tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya anlatmanın, özellikle de gençlerimize anlatmanın boynumuzun borcu olduğunu söyledi. Arvasi Hazretlerinin eğitim yönüne vurgu yaparak örgün eğitimden çok yaygın bir eğitimci olduğuna değinen Ayvallı, Arvasi'nin hem zahiri, hem de batıni ilimlerde icazet aldığını belirtti. Ayvallı, merhumun 1914 yılında Van - Başkale'de ikamet ederken I. Dünya Savaşı ile Ruslar'ın Doğu'yu işgali sırasında buradan Irak'a, oradan Adana, Eskişehir'e ve en sonunda da İstanbul'a geldiğini, 150 kişi ile başlayan seyahatin yolda yaşanan sıkıntı ve hastalıklarla ancak 20 kişi ile tamamlanabildiğini hatırlattı.

"BEN" DEDİĞİ DUYULMADI

Prof. Dr. Ayvallı, Seyyid Abdulhakim Arvasi'nin yaşayışı ve ahlakına da değinerek, "Her hali ve hareketi ile İslamiyet'e uyardı. Çok mütevazı olup; (Ben) dediği işitilmemiştir" dedi. Yaşadığı dönemde Arvasi Hazretleri'nin yetiştirdiği talebelerinden dinlediği hatıralarına ilişkin bilgiler de veren Ayvallı, Şair Necip Fazıl ile ilgili bir hatırasını şöyle anlattı: "Üstad Necip Fazıl'dan bizzat dinledim. Merhum Abdulhakim Efendi Süleymaniye Camii'nde vaaz vermektedir. Necip Fazıl da 10 soru yazar ve soruları cebine koyup Süleymaniye Camii'ne gider. Vaazdan sonra soruları kendisine soracaktır. Ancak, Arvasi Hazretleri vaazı sırasında Necip Fazıl'ın sorularını birinciden başlamak üzere tek tek cevaplandırmaktadır. Üstad bir ara (acaba soruları cebimden düşürdüm de eline mi geçti?) diye şüphelenir. Cebine bakar soru kâğıdı yerinde durmaktadır.

YORUMLAR 20
  • mehmet boyraz 11 yıl önce Şikayet Et
    evliya.... allah dostları kınından çekilmiş kılıç gibi olmalarına rağmen kimseye menfi bir harekette bulunmazlar. lakin zoraki gelip çarpanlar müstesna....
    Cevapla
  • Fazlı İnderin 11 yıl önce Şikayet Et
    allah ıslah etsin. eee, ne demişler: "şeyh uçmaz, mürid uçurur!"
    Cevapla
  • mesut özdemir 11 yıl önce Şikayet Et
    şeytanın hünerine inanırsınızda salih kimsenin allah vergisi olan kabiliyetine neden inan mazsınız???. arkadaşlar seyitler peygamber soyundan hz hüseyin efendimizin soyundandır ve onra allah tarafında 6 fazilet verilmiştir 1)ilim 2)merhamet 3)hoş görü 4)cesaret 5)güzel söz söyleme 6)mügmünlerin kalplerinde onlara olan sevgi bahsi gecen zat seyittir ve basireti acık olma ihtimali bizlere göre daha fazladır allah dostlarının bu tip uygulamaları olağandır çünkü onlar ömürlerini ona adamış şeytanın bile onlarca farklı hüneri varken mevlam dostundan bu hazinesini neden esirgesin şeytan bunları yaparken aklınız kabul ediyorda dostu bunu yapınca neden kabullen miyorsunuz allah için gizlenmiş birşeyi kuluna ifşa etmesi sizce zormu bunumu diyorsunuz
    Cevapla
  • ercan şen 11 yıl önce Şikayet Et
    gaybi yalnız allah bilir bunada birtek bu selefiler vehhabiler bilir. (körlerin gözünü açar, baras hastalığını iyi eder ve allah’ın izni ile ölüleri diriltirim.) [a. imran 49] selefilerden ricam bu meali bir tefsir etsinler inanın merak ediyorum bu kadar düz mantıkla bakıpta ne mana verecekler. bu vesile ile allah c.c. üstadımıza ve hocamıza rahmet eylesin ilimlerinden istifade etmeyi nasip etsin bizlere
    Cevapla
  • suleyman d 11 yıl önce Şikayet Et
    durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! 2. kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz; heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz. siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç; serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç. bülbüllere emir var: lisan öğren vakvaktan; bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan! bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde; tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde! mezarda kan terliyor babamın iskeleti; ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti? ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap; bir ......, bir ....., bir maymun ve yeni demokrasi!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle