Kur'an Şiirleri - 9 / Ey İncirlik'in pençesindeki Adana

“Allah’a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah’ın korunmasını emrettiği akrabalık bağlarını koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara, yurdun en kötüsü cehennem de onlaradır.” Ra'd Suresi, Ayet: 25.

Kur'an Şiirleri - 9 / Ey İncirlik'in pençesindeki Adana
GİRİŞ 29.07.2012 09:57 GÜNCELLEME 02.08.2012 16:23
ÖNEMLİ KONULAR

Sağ ayağım toprağına basar basmaz

Hemen tanıdın sevgili Adana yıllar sonra

Bir mavi parçayım ben

Uğradığın en büyük hayal kırıklığından  

Toprağındadır

Ana sütüyle yıkanmış çocukluğum

Ana teriyle yoğrulmuş gençliğim

Ve ana gözyaşlarıyla

Seyhan’ın kıyılarında baba bakışı rüzgar altı

Coşkuları ruhu kanatlandırır  

O ılık o kadim rüzgar

Az kitap sayfası çevirmedi

Kalemimin altında az defter sayfası

Uykusuz acılı gecelerde

Geldi kanlı bakışım sana

Kısılmış sesim

Ama kalmaya değil

Darılma sakın arsız deme

Kederimle bırak beni

 

Oğlum dedin bana hep

Ey İncirlik’in pençesindeki Adana

Ekmek verdin su verdin

Sırtımı sıvazladın Ramazanlarda

Saçımı okşadın Kur’an okurken ve namazlarda

Bile bile şair olacağımı

Niyet ettim Allah rızası için devrim yapaya

 

Fransızlar Ermenileri de alıp gitti ama

Büyük bozgundur başımızdaki

Yıllarca Akif’le feryat ettim

Düş kurdum Yahya Kemal’le

Ve Necip Fazıl’la çile çektim  

Diriliş dersleri aldım Sezai Karakoç’tan

Baharı karşılamayı öğrendim kelimelerle

Yola çıkarmayı bir halkı

Sadaka taşları dikmeye hayata

Kuş evleri yapmaya

Milyonlarca rahle bilgi çeşmesi

 

Atalarımın mezarları var toprağında

Kimini ellerimle verdim sonsuzluğa

Benim için meçhul mezarlar da var

Söylemez Fakı dedeminki mesela aramaya geldim

Babam yirmi sekiz ocak iki bin yediden beri

Kabasakal Mezarlığı’nda gül ağaçları altında

Gönül dağımın güney yamacında

En mahcup tebessümü çiçeklenecek en sevecen bakışı

Ben toprağını sulayınca

Son dersini ölümünle verdin

Ey Hadimü’l Kuran Ziya Hoca

Biz vefasız öğrencilerine

Eyup Sultan’dan selam getirdim sana

Fatih Sultan Mehmet ve Hüdayi’den

Başucunda Yasin okuyacağım

Ayak ucunda Fatiha

Gülleri söküldü mü acaba

Sarmaşıklar mı dikildi yerine

 

Toroslara çıkacağım dedemden kalma topraklara

Mustafa Çavuş’un tarlalarında ne arayacağım ne bulacağım

Bağdan sepet sepet üzüm ve murt vereceksin avuç avuç

Filikli’de İncirli Bahçe’de

Kara dut ağacının tepesinde tek ayak duran o leylek

Bekliyor mu beni hala

Yuvasına sahip çıkan her yıl göçse de

Göçerlerden bir o mu kaldı

 

Göçe isyan edenlerden değilim ben  

O leylekten öğrendim sıla-i rahimi

Allah’ın kanunlarına boynum incedir

O leylek kadar olamıyorsam

Bu darbeler yüzündendir

Perişanlığımız paşalardandır ağalardandır

Sahip çıkamadım topraklarımıza utancım oldu

Adana bir süre daha esirsin kızma bana

Utancımla bırak beni

Mustafa Yürekli - İstanbul, 2010

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL