Kötü haber: Herkes her şeyin farkında...

Muhalefet; yapılanları gözden geçirip, doğru olanları takdir ettikten sonra; bunların eksik yanlarına makul bir şekilde işaret etmek ve ardından da biraz tadını çıkararak yapılması gerekirken yapılmayanları hatırlatmak şeklinde yapılabilseydi, ne güzel olurdu...

  • GİRİŞ18.04.2014 09:00
  • GÜNCELLEME18.04.2014 09:00

O zaman, iktidar mevkiinde bulunanlar, yaptıklarının ciddi bir biçimde kritik edileceğini bilecekleri için, çok daha ciddi çalışırlar ve hem yaptıklarında ve hem de yapacaklarında eksik bulunmaması için daha fazla gayret ederlerdi. Yaparlarsa mesele yok, ama yapmayacak olurlarsa, muhalefetin projeleriyle zaten hazır olduğunu düşünerek, rahat edebilirdik... Yani her hal ü karda memleket ve vatandaş kazanmış olurdu.

Ancak muhalif geçinenlerin, yapılanları ince eleyip sık dokuyarak; doğru yönlerini takdir etmek, eksiklerini bulup bunlara atıfta bulunmak ve bu arada yapılması gerekip de yapılmayanları ortaya koyacak kadar vakitleri yok...

Aslında vakitleri yok sözü, gerçekleri azıcık çarpıtmak manasına da gelebilir. Çünkü bunun yerine 'yeteri kadar çalışmıyorlar' ya da mesela 'çok tembeller' de diyebilirdik. Yine de biz vakitlerinin azlığını kabul edelim.

Muhalefet olarak geçinenlerin yeterli vakitleri olmadığı için, kamuoyunda, 'bu adamlar bu işi hakikaten biliyorlar, baksanıza yapılanları değerlendirip, eksikliklerine işaret etmiş ve bu arada yapılması gerekip de yapılmayanları da titiz bir çalışmayla ortaya koymuşlar' şeklinde bir algı oluşturmaya muvaffak olamıyorlar... Böyle bir algı oluşturulamadığı için de, uygun bir zamanda iktidara gelebilecekleri yönünde en ufak bir ümit taşımıyor ve dolayısıyla böyle bir ümit veremiyorlar...

Yapılan her şeyi kötü görmek ve göstermek, muhalefetin temel hareket tarzı. Bu eskiden de böyleydi şimdi de böyle... Özellikle Ak Parti'nin girdiği 8 seçimde de başarılı olması ve her seçimde oylarını biraz daha artırmasının, muhalefete biraz hareket geçirebileceği beklentisi de maalesef karşılığını bulamamış durumda. Bundan sonrası için de çok fazla ümit yok açıkçası...

Muhalefet açısından bariz fark, daha önce uyumlu gözüken birilerinin de artık muhalefet saflarında yer alması. Görünürde kendilerine ait bazı kurumların hedef alınmasına bozulmuş gibi yapsalar da, ülkemizde son zamanlarda birbiri ardına atılan adımların tedirgin ettiği çevrelerin taşeronluğunu yaptıkları düşünülen bu birileri, son seçimler için İktidar Partisi'nin karşısında ve en güçlü alternatifin yanında konuşlanmışlardı, malum. 

Özellikle de iki muhalefet partisi, araya yeni karışan unsurun son seçimlerde getirdiklerinin mi yoksa götürdüklerinin mi daha çok olduğu tartışmalarına başlamış durumda. Ancak, bunun hesabını yapmak zor olduğu ve uzun zaman alacağı için, bu tartışmaları cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına erteleyip, yeni ittifak yapısını bu defa da deneyecekleri gözüküyor.

Yapılan her şeyi kötü göstermeye çalışmak ve reddetmekten başka bir marifeti olmayan muhalefet bloku, dünyayı kendilerinden ibaret zanneden bir yapı ve bunlara ilaveten ortaya yeni çıkan aktörlerden oluşan bir koronun, başlıca nakaratı 'rüşvet ve yolsuzluk' olan şarkıları eşliğinde bir cumhurbaşkanlığı seçimine doğru yol alıyoruz şimdi.

Anayasa ve kanunlara aykırı olarak atılan adımlarla ortaya çıkan  her yeni gelişmeyi, işlerine yarayacağı düşüncesiyle tereddütsüz savunan bu koronun, gün geçtikçe daha da batıyor olduklarının farkında olmamaları, işin ilgi çekici tarafı...

Meselenin özü şu: 7 Şubat, 17-24 Aralık, MİT tırları meselesi, başta Dış İşleri Bakanlığı'ndaki dinleme olmak üzere yasadışı dinlemeler, tape'ler, montajlar, dublajlar ve derken tuhaf Twitter Kararı, HSYK iptali gibi adımlar... Bütün bunlar ve daha başkaları,  muhalefet korosunun hoşuna gitse de; bu Milletin derin irfanı nezdinde onların beklediği karşılığı bulmadı, bulmuyor, bulmayacak...

Anayasa ve kanun hükümlerini kendilerinin yazdıkları tüzükle aşmaya çalışan Anayasa Mahkemesi'ni alkışlamanın, devletin itibarını sarsacak operasyonlar yapan kişileri salan hakimleri takdir etmenin, ülkemizi yurt dışındaki birtakım odaklar aracılığıyla oraya buraya şikayet etmenin... kendilerine fayda getireceği ümidindeler...

Anayasa ve kanunlar başta olmak üzere, bütün mevzuatı ve teamülleri altüst ettiklerinin herkes farkında; ama onlar, attıkları her adımın kendilerini biraz daha batırdığının farkında bile değiller... 

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat