Kullarını bağışlayan: El Gaffar

Tövbe sularında yıkanan günahlarımın utancında senden af diliyorum. Vade bitti ömür tükendi sana geliyorum. Merhamet et bu mahzun kuluna, mağfireti bol olan Allahım. Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...

Kullarını bağışlayan: El Gaffar
GİRİŞ 13.08.2010 18:19 GÜNCELLEME 13.08.2010 18:19
ÖNEMLİ KONULAR

El GAFFAR: Günahları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günahlarını pek çok bağışlayan Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir.

 

Kulunu görüp gözleyip
Kusurlarımız düzleyip
Günahlarımız gizleyip
Affeyle bizi “Yâ Gaffar”
         (Musa Tektaş)

Ey sevgili,
En sevgili,
Ey rahmeti bol olan Allahım,

Asırlık günahlarımın gölgesinde ellerimi sana doğru açtım. Her tarafı karlı iki dağ arasındayım. Zaman buruk, günahlarımın terkisinde. Yüreğimde utancım düğüm düğüm. Bir kör hafızım, günahlarını sayıklayan. Esmeyi unutmuş bir rüzgârım, seherin nazlı sarkacında. Kâbuslara uyanan bir rüyayım, uykuların orucunda. Günah sularının arkında devrile devrile akıyorum. Umudum sensin.

Güvendiğim tüm dağlardan çekildim.
Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...
Mağfiretine muhtaç bu yürek,  böylesine zor zamanda... 

Günah ettik kusur ettik
Affeyle bizi “Yâ Gaffar”
Aklı nefse esir ettik
Affeyle bizi “Yâ Gaffar”

 Rahman olan, Rahim olan, sultan olan büyük Allahım,

Rabbim,

Bahtımın yıldızı bildiğim her şey karanlıklara gark etti garip ruhumu. Aşka mayalanan bütün sözler ya tutarsa umudunu taşımadan unutuldu. Dilsiz gecelerin mecnunu olan yüreğimi kahreden günahlarım, ayaklarımda bağ oldu. Bu gülmemiş dudaklara, esrarından bir çamça su ver. Bir ırmağım, günahlarımın arkından akıyorum sana doğru. Beni bağışlayan,  beni affeden Ummanlarına al Allahım. Ruhum elemli, gözlerim nemli sana geldim. Kapına geldim. Kutsal sularının sürgün nilüferiyim... Beni rahmet sularından ayırma. Beni koparma dalımdan. Kovma ülkenden. Merhamet et bu mahzun kuluna,  merhameti bol olan Allahım.

Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...
Rahmetine sığındım böylesine dar zamanda.

Fırsat verdin mü’minlere
Gözümüzü dikme yere
Tövbe ettik yüz bin kere
Affeyle bizi “Yâ Gaffar”

Ey büyük Allahım,

Rabbim,

Ağır bir hüznün kollarında havf ve reca arasındayım. Bütün umudum senin göklerinden gelecek rahmet yağmurlarında. Bir çölüm, senden mağfiret yağmurları bekleyen. Günahlarımın utancında mahzun bir kulunum. Bütün kusurlarımızı biliyorsun. Gök kubbenin altında nefsimize nasıl kul olduğumuzu, nasıl utançtan kuleler yaptığımızı biliyorsun Allahım. Her şey sana ayan. Her şey senin yörüngende. Davetinin pusulalarını şaşırdık. Ayrık otları bitti yollarımızda.  Bütün yollar senin kapına çıkarken unuttuk, bilemedik. Gönlümdeki ümit sarayı yıkılmadan sana geldim. Senden ümit kesmem, kesmedim...

Tövbe sularında yıkanan günahlarımın utancında senden af diliyorum.
Vade bitti ömür tükendi sana geliyorum. Merhamet et bu mahzun kuluna, mağfireti bol olan Allahım.
Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...
Mağfiretine sığınağım böylesine kor zamanda.

 Sınır yoktur rahmetine
Ol Muhammed ümmetine
Habibinin hürmetine
Affeyle bizi “Yâ Gaffar”

 Yâ Gaffar,

Ey Âlemlerin Rabbi olan Allahım,

Edebi bahçelere giden yolların yolcusu olmak diler yüreğim. Bir kuş olmak diler, mavi göklerinin en derininde. Başkentine doğru uçmak diler... Nasip eyle Allahım. Senin şefkatinin, senin merhametinin sınırı yoktur. Senin mağfiretinin tartısı yoktur. Kendimizden umudu kesmişiz. Umudumuz bir ilahi Rabbaniye yağmurunda. Bizi bağışla, affet. Bizim utandığımız, bizim unuttuğumuz, unutmaya çalıştığımız hatalarımızı, günahlarımızı bir karanlık geceyle kapatan Allahım. Bütün rezilliğimizi, rüsva olmuş hallerimizi bizden saklayan Rabbim. Ululuğun, şefkatin, merhametin, cömertliğin karşısında gözlerim akan bir sebil. Nedametin ellerinden tutan mağfiretin bir köz düşürdü yüreğime. Şefkatinin esrarından ürperiyorum. Gözlerim ufukta seni düşünüyorum... 

Vade bitti ömür tükendi sana geliyorum.
Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...
Ruhuma bir ışık ver, böylesine hor zamanda. 

Mağfiretle erdir nûra
Düşürme bizleri nâra

Pişman olduk günahlara

Affeyle bizi “Yâ Gaffar” 

Ey büyük Allahım,

Ey Sevgili, sevgililer sevgilisi,

Varlığımı bilinmezlik toprağına gömmek, yeniden kulun olmak, yeniden neşv ü nema bulmak umudundayım. Gömülmeyen şey nabit olmaz diyor erenler. Ruhumun aynası bin bir yerinden kırık... Cilası dökülmüş. Kalbime ve ruhuma nurundan bir lahza bahşet. Bahşet ki kapına gelmeye yüzüm olsun Ey Sevgili. Senden ümidimi kesmem, kesmedim...  İbadet ve taat ile tanışmayan yüreklerin ölümünden yüreciğimi koru Allahım... Affa layık olmasak da. Nedametin ateşinde yanıyoruz. Bağışla bizi. Sen Rahman’sın, Rahim’sin... El Gaffar’sın... Nurundan katıp yarattığın cümle kâinatın misafirlerini nurunla bağışlayıp affedensin. Sana hamd ü senalar olsun. Senden gelen rahmeti düşlüyorum...

Şefkatinin esrarından ürperiyorum. 
Vade bitti ömür tükendi sana geliyorum.
Sana sığındım Allahım, sana inandım, sana güvendim...
Günahlarımı affet, hatalarımı affet, kusurlarımı affet....
Böylesine ar zamanda, böylesine zor zamanda...

 Meryem Aybike SİNAN
meryemaybike@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL