Mahlûkatı yok ettikten sonra tekrar yaratan: El- Muîd

El- Muîd: Mahlûkatı yok ettikten sonra tekrar yaratan anlamlarına gelen Yüce Allahın İsm-i Şerifidir.

Mahlûkatı yok ettikten sonra tekrar yaratan: El- Muîd
GİRİŞ 19.08.2010 09:13 GÜNCELLEME 19.08.2010 09:13
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış
ÖNEMLİ KONULAR


Bismihi,
Yüce Allah’ım,
Ya Muîd,

Yaradılışım gayesini bana hissettiren, beni sonsuzluğun en derinine sürükleyen yüreğime ektiğin sezgilerindir. Karanlık bir dehlizden dünyaya açıldığım ve bana vaad edilen ömrü yaşadığım hayat merdiveninde merdiven sayısı hızla azalıyor. Zaman geçiyor, ömür geçiyor, dünya geçiyor! Geriden geriye kalan olmayacak. Herkes ve her şey geldiği yere rücu edecek. Bunu bildiğim günden beridir, hayat gailesi, gündelik şikâyetlerden azadım. Ruhum bir göçmek kuşu misali her an gitmek hevesindedir. Bu vefasız handa öğrendik ki sonsuzluk sana mahsustur, biz yaratılmışlar ilim dairesinden kudret dairesine misafir gelmiş yolcularız aslında.

Mecazi hayattan, gerçek hayata geçmeyi beklemedeyiz!
Yok olmak ve sonra sonsuza uyanmak sevdasındayız!

“ Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu) üzerimize aldığımız bir vaaddir. Biz (vaat ettiğimizi) yaparız. ( Enbiya 21/104)

Rabbim,
Ey Ulu Allahım,
Ya Muîd,

Cümle mahlûkatı yoktan var eden ve sonra vardan yok edip yeni baştan dirilten sensin. Toprak altına giren tohumlar misaliyiz. Acbü’z-zeneb dışındaki bütün uzuvlarımızın toprakta yitip gideceği ve bir tohum misali kalacağımızı öğrettin bize Rabbim. Cüzi aklımıza zor gelse de, yürek hafv ve reca arasında bir med cezire dönse de gerçeğin kalbine yaslanmaktan başka yanımız yöremiz yok. Senden başka taptığımız, tanıdığımız, güvendiğimiz yok. Acbü’z-zeneb’i şimdi bilim genetik adı altında bize tanımlıyor. Akıl her anlamda gerçeğin peşinde kendi mecrasına doğru yol alıyor. Biz ne kadar kendimizden uzaklaşsak da sana yakınız Rabbim. Bizi kendinden ırak tutma, bizi sevdiklerinden kıl, bizi koru, gözet.
Mecazi hayattan, gerçek hayata geçmeyi beklemedeyiz!
Yok olmak ve sonra sonsuza uyanmak sevdasındayız!

Sevgili Allahım,
En sevgili İlahi,
Ya Muîd,

Dünya denen misafirhanede her şey her an değişiyor, tazeleniyor, ölüyor, diriliyor. Hasadını kaldırdığımız buğday tanesinden yeni baştan buğday yeşertiyor, bir meyve çekirdeğinden bir meyve ağacı devşiriyorsun. Toprağa ekilen her şey bir zaman sonra yeni baştan yeşeriyor. Tıpkı bitkiler gibi İnsanoğlu da toprağa girdikten sonra yeni baştan dirilecek diye muştuluyorsun. Ahretin kapısında yeni baştan dirilmeyi ve senin sonsuz şefkat ve merhametinden nasiplenmeyi bize nasip et Rabbim! Her şey senin tasarrufunda, her şey senin bilgi hazinende gizli, buna inancımız tamdır. Senin kudretinin ve hikmetinin önünde sual edilmez.

Mecazi hayattan, gerçek hayata geçmeyi beklemedeyiz!

Yok olmak ve sonra sonsuza uyanmak sevdasındayız!

Ey sevgili,
En Sevgili,
Ya Muîd,

Gerçeği inkâr edenlere senin ilmin, senin kudretin ve hikmetin en güzel cevabı verecektir. Onlar önceleri de sonraları da aramızda gezinip saf dimağları kirletmeye, yalanlarını gerçek kılmaya memur edilmiş gaflet ve dalalet temsilcileridir. Onları da ıslah et, nurunla arıt, durut ve aramıza kat Rabbim. Ruhumuzu teskin et, korkularımızı yüreğimizden sürgün. Hayatımıza nizam ve intizam ver Allahım. Çatallı yol ağızlarında şaşkın ve karmaşık bir haleti ruhiyye ile perme perişanız. Mecaz ve gerçek arasında cüzi irademizle yanlışlar yapmaktayız. Akıl ve fikir ırmağımıza yalan ve riya karışmasın, inkâr bizi esir almasın. Bizi koru, kalbimize nurundan ışıklar düşür, bizi sevdiklerine kat.   İhsanından bizi de nasiplendir
Allahım. Biz ki senin kullarınız, senden başka yok taptığımız, inandığımız, güvendiğimiz.

Mecazi hayattan, gerçek hayata geçmeyi beklemedeyiz!

Yok olmak ve sonra sonsuza uyanmak sevdasındayız!

“İnkâr edenler (kâfirler) kesinlikle dirilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır, Rabbime andolsun ki mutlaka dirileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu Allaha göre kolaydır. (teğabün 64/7)

Allahım,
En Sevgili,
Ey Sevgili,
Ya Muîd,

Bütün nimetlerin için şükürler olsun. Yaratıldığımız güne, öleceğimiz ve tekrar dirileceğimiz güne şükürler olsun ki bizi yaratılmışların en şereflisi kılmış, şefkatini ve merhametini bir an bile bizden esirgememişsin. Bizim bunca hatalarımıza ve kusurlarımıza, isyanlarımıza, rahmetinle ve merhametinle sabretmiş ve bize zaman tanımışsın. O zamanı bizden esirgeme Allahım. Öldüğümüz gün şefkatini, sevgini, rahmetini ve hikmetini bizden esirgeme. Bizi sevdiklerinden kıl. Dirildiğimiz gün, şefkatini, rahmetini, merhametini üzerimizden eksiltme. Bizim senden başka sığınacağımız, af dileyeceğimiz, tapınacağımız kimsemiz yok. Sen bizim rabbimizsin!

Mecazi hayattan, gerçek hayata geçmeyi beklemedeyiz!
Yok olmak ve sonra sonsuza uyanmak sevdasındayız!

(Âmin)

meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 1
  • ibrahim alaca 13 yıl önce Şikayet Et
    Amin. Allahım rahmetini üzerimizden esirgeme. Şu mubarek ayın hatrına günahlarımızı bağışla. Amin
    Cevapla