Dünya ve ahirette övülmeye en lâyık olan:EL Hamîd
EL Hamîd: Dünya ve ahirette övülmeye en lâyık olan anlamına gelen Yüce Allah'ın İsm-i Şerifidir.
Allahım,
Sana şükürler olsun ki güne senin adınla başlar, seninle yürür cümle benliğim. Bütün övgülerim, niyazlarım, bütün şükrüm sanadır. Yüreğimin anahtarı sensin, aklımın terazisinde sensin hakk sensin Rabbim. Dar-ı dünyada bir başka teselli aramam ruhum erbabına. Her ism-i şerifin içre bin hamd ü sena gizli bilene. Dudaklarımın mührü de, zikri de, ruhumun fikri de senin rızan üzredir Allah'ım. Sana şükürler olsun.
Her eza, her cefa ve belada bile sana olan hamd ü senalarımız bitmez, tükenmez. Çünkü biliriz ki senin takdir ettiğin her musibette bile bin hayır vardır.
Senin yüceliğinin fevkinde başka yükseklik yoktur.
Senin güzelliğinin üstünde başka bir güzellik yoktur.
Sana hamd ederiz El Hamîd
Allah'ım,
Sevgili, en Sevgili,
El Hamîd,
Senin lütfundan ziyade bir lütuf tanımadık. Senin sevginin zerresini görmedik yanımızda yöremizde. Şefkatinin çörek otu büyüklüğünde bile bir benzerini yaşamadı yüreğimiz. Kimselere veremedi zerresini bile. Anladık ki senden başka kimsemiz yok, sevenimiz yok, dayanağımız yok, güvendiğimiz yok. Sana duyduğumuz aşk öylesine sonsuz öylesine katıksız işte. Anladık ki aşkımızın kıymetini bilen de yok, değer veren de. Vazgeçtik her şeyden ve herkesten. Senin dergâhına baş koyduk. Yanlışlarımızla, eksiklerimizle, günahlarımızla, içi bomboş heybemizle kapına geldik. Biz seni yar bildik, yaran bildik.
Biz anladık ki;
Övülmeye layık olan bir Sen'sin.
Sevilmeye layık olan tek Sen'sin
Sana bütün içtenliğimizle Hamd ederiz.
Rabbim,
Allah'ım,
Övgülerin en büyüğüne layık olan El Hamîd,
Sen ki, bunca yanlışların, vehimlerin, çekişmelerin içinde kaybolmuşken bizi koruyup gözetensin. Sen ki, yolumuzu şaşırmışken, derin yarlara tam da düşmek üzereyken yolumuzu aydınlatan en umulmadık anlarda bizi sımsıkı tutansın. Sen ki bize yar olansın. Sen ki bizi tutansın. Bütün günahların, bütün savrulmuşlukların içinden yürüyüp sana geldik, sana kul olmaya geldik. Bizi sevdiklerinden eyle, bizi sevdiklerine kat. Senin şefkatinden, senin merhametinden şüphemiz yoktur. Övgülerin ve şükürlerin en fevkindeki yerde sen adların var. Senin "Hamd" ismine layıkıyla mazhar olanlardan eyle Allah'ım.
Övülmeye layık olan bir Sen'sin.
Sevilmeye layık olan tek Sen'sin
Sana bütün içtenliğimizle hamd ederiz.
Ey Sevgili,
En Sevgili,
EL Hamîd,
Sana Hamd ederim, çünkü bilirim ki bana nice hayırlar nasip ettin ben bilmeden. Sana Hamd ederim Allah'ım, çünkü bilirim ki nice kötülükleri savdın ben farkında olmadan, beni korudun gözettin. Sana Hamd ederim Allah'ım, çünkü bilirim ki gelecekte de beni benim için en hayırlı olan şeyleri karşıma çıkaracaksın, beni şefkatinle ve merhametinle saracaksın. Sana Hamd ederim çünkü bilirim ki etrafımı kuşatan insanların ve diğer canlıların şerrinden beni koruyup muhafaza eden sensin. Hiç kimse ve veya kimseler beni sevdiğin kadar sevmez ve sevemez. Hiç kimse beni senin kadar koruyup gözetemez, menfaatsiz sevemez sonsuza kadar, çünkü sonsuzluk sadece sana mahsustur.
Senin yüceliğinin fevkinde başka yükseklik yoktur.
Senin güzelliğinin üstünde başka bir güzellik yoktur.
Sana hamd ederiz El Hamîd
Rabbim,
Allah'ım,
En Sevgili, Ey Sevgili,
El Hamîd,
Sana Hamd ediyorum bugüne kavuşturduğun için.
Sana hamd ediyorum sağlığım ve sıhhatim için. Yaşadığım toplumda alnım ak, başım dik gezindiğim için, ailem için, sevdiklerim için, arkadaşlarım için, dostlarım için. Kâinatı böylesine ince bir nakış gibi, kusursuz ve eksiksiz yarattığın için, birbirinden güzel ve özel dört mevsimi birbirini özletircesine sıraya dizdiğin için, coşkun akan ırmakların, denizlerin için, rengârenk çiçekler için, ruhumu onaran bütün tabiat güzellikleri için, sana hamd ediyorum Allah'ım.
Ayinede kendime bakındığımda kendi suretimi bana güzel gösterdiğin için, ruhumu seraser güzelliklerle doldurduğun için sana şükrediyorum, hamd ediyorum.
"Hamd" ismine layıkıyla mazhar olanlardan eyle Allah'ım.
Övülmeye layık olan bir Sen'sin.
Sevilmeye layık olan tek Sen'sin
Sana bütün içtenliğimizle hamd ederiz.
