El Vâsi: İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan

Ya Vâsi: İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan anlamlarına gelen yüce Allahın İsm-i Şefidir

El Vâsi: İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan
GİRİŞ 01.09.2010 09:25 GÜNCELLEME 01.09.2010 09:25
ÖNEMLİ KONULAR

 

Bismihi,

Allah'ım,

Ya Vâsi,

Senin merhametin geniş, senin lütfun bol, kudret ve ihtişamın sonsuz, ihsan ve ikramın sınırsızdır Bütün kâinat senin tecelligâhındır Her şeyin hükümranı sensin, her şeyin ilk ve son sahibisin Senden hiçbir şey gizli ve saklı kalmaz Senin Ummanlarından her şey sana akar, sana yönelir yeni baştan Yer ve gök senin emrindedir, senin hikmetinin cezbesindedir Arzdan semaya bütün "kürsî" senin kuşatman altındadır Senin bilginin sınırı ve olmazı yoktur Yeryüzünde hiçbir şey senin bilginin dışında bin an bile kıpırdayamaz Sonsuzluk, sınırsızlık hep sana mahsustur Rabb'im

Bizi merhametin sımsıcak göğsünde uyut ve durut Allah'ım

Hiç şüphesiz ki senin her şeye gücün yeter

Sen Vâsi,

Sen Rabbimizsin…

Ey Sevgili,

En sevgili,

Ya Vâsi,

Türlü sıkıntılara duçar olmuşuz, yaralarımız dağ dağ kanamaktadır Senden başka hiçbir merhamet sahibi yoktur yaramız sarmaya, ruhumuz onarmaya, derdimiz anlatmaya… Yalnızlık duvarını çoktan aştık, her birimiz bir çöl yolcusu leylasını kaybeden, bir bezirgân ruhunu satmaya yollara düşmüş Sıkıntıdayız sırtımızda dağlar var taşıyamadığımız, önümüzde girift yollar var aşamadığımız… Senin yardımına ve merhametine muhtacız, el açmışız Allah'ım Dar-ı dünya bir dikenli yatak her dem batan kanatan… Hiç kimseden görmeyiz vefa denen nazlı periyi Azalmayan, aksine demadem artan bir melalin yorgunuyuz Rabb'im Ne güler yüz, ne huzurdan bir el dokunuyor yüreğimizin teline

Muhtacız şefkatine Allah'ım,

Merhametine…

Hikmetine…


Allah'ım,

Ya Vâsi,

Rabb'im,

Devir riya devri… Tek geçer akça maddenin soğuk yüzü… Güler yüz, güzel ahlak para etmez oldu riya medeniyetinde Kalben kırığız Allahım, içimiz paramparça, dağılmış bir yarımız Sevgi, şefkat ve merhamet idi insanlığımız, onu da unuttuk nihayet İzzet-i nefsini rencide etmişiz dört yanımızın Dilimizden zehir akıyor Küpümüz dolu dolu zehir sızıyor Rabb'im Öpeceğimiz bir el, huzur bulacağımız dil kalmadı yanımızda yöremizde Akîl adamlar göçüp gitmiş dar-ı dünyadan Kalakalmışız bir başımıza Merhametini, şefkatini, bir fecir vaktinde bir şafak gibi yüreklerin en zifir taraflarına düşür Allahım, düşür ki aydınlansın, ısınsın üşüyen yüreklerimiz

Zira pek tenhadır bu gönül, üşümektedir…

Bir füsun düşlemektedir adı merhamet olan…

Muhtacız şefkatine Allah'ım,

Merhametine…

Hikmetine…


Ya Vâsi,

Amel defterimiz hüsrandadır gün be gün Ruhumuz ağırlaşmakta, gözlerimiz ağır bir hülyaya dalmaktadır Feyzinden nasiplendiğimiz deniz yürekli ulular gitmiştir gelmeyesi Hoşgörü ve iyilik tarafımız budanmış, her birimiz dikenli yürekler olmuşuz her dem kanatası, yıkası, iz bırakası… Bir gönül fethetmek davasındaydık unuttuk Şimdi gönül çorak bir arazidir gül ekilmeyesi Bizi merhametin ve şefkatin sığınağı yap Allah'ım Bizi sevgi ve şefkatinle zenginleştir, bizi merhametinle onar, sağalt, çoğalt Ya Vâsi…

Muhtacız şefkatine Allah'ım,

Merhametine…

Hikmetine…


Allah'ım,

Sevgili Rabb'im,

Ya Vâsi,

Mevsim bahara bağdaş kurmuştur Ruhumuz kışı yaşamaktadır fırtınalar ortasında Med cezirlerin arasında sürüklenen çakıl taşlarıyız kumlara saplanan Her birimiz hiç ölmeyecek gibi tamahkâr ve kesretin kölesiyiz utanmayası, hatırlamayası… Zaman geçiyor ve bir ürperti sarıyor ruhumuzu, ağlatası Ruhumun en derinlerinde senin adresin var gidilesi Ruhumdaki şifrelerin var bana yolumu gösteresi En karanlık anların ışığı oluyor senin başucumda omuzuma düşen sevgin, merhametin, şefkatin Farkındayım Allah'ım, her dem menzilindeyim, gözetleyip koruyorsun beni, bizleri… Şükürler olsun Allah'ım şükürler olsun

Bizi sevgi ve şefkatinle zenginleştir, bizi merhametinle onar, sağalt, çoğalt Ya Vâsi…

Muhtacız şefkatine Allah'ım,

Merhametine…

Hikmetine…

Amin 


Meryem Aybike Sinan

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL