Cami gezmelerini âdâbı nasıl olmalı?
Cami gezmelerinde namaz kılanların önünden geçme, birbiriyle yüksek sesle konuşma ve çocukları başıboş bırakmalar had safhada. Cami ziyaretlerinde dikkat edilmesi gereken ayrıntılar:
Nevin Meriç'in haberi
Oysaki bulunulan mekânların hakkını vermek, ibadet eden insanları rahatsız etmek yerine, dua almayı öncelemek, kalp kırmamak, ibadeti ruhuna ve insana yakışır vaziyette yapmak cami gezmelerinde öncelikli hedef olmalı.
Ramazan ayı ülkemiz kadınlarının dış mekân özgürlüğü gibidir hâlâ. Teravihlerde camiler erkeklerden çok kadın cemaatle dolup taşıyor. Son yıllarda gittikçe artan oranda yapılan inanç turizminde Ramazan'da kadın turistin çoğunluğu da dikkat çekici. Bütün sene evlerinde ibadet eden kadınlar Ramazan'da birden bire cami cami dolaşmaya başlıyorlar sanki... Kimi camide beş dakika, kimisinde yarım saat, vakite denk gelinmişse cemaate uyarak veya geç kalınacaksa cemaat terk edilerek yapılan cami ziyaretlerinin favorileri genelde kadınlar oluyor. Bu anlamda da kadın özgürlüğü ve seyahat imkânı ülkemizde Ramazan'da ibadet üzerinden oldukça ileri seviyeye çıkmıştır diyebiliriz.
Cami gezilerinde ilk dikkati çeken tabii ki kıyafet olmakta. Cemaat içinde her yaştan kadınlar oluyor ve kıyafetler de yaş üzerinden farklılaşıyor sanki. Yerel kıyafetiyle şalvarlı teyzeler cami mekânlarında hızla hareket ederken, gençler pardösü ve tunikleriyle etrafı seyrederek daha ağır hareket ediyor gibiler. Belki de yolculuğu ağırlaştırmak, mekânda daha fazla bulunmak istiyorlardır kim bilir.
Dikkat çeken durumlardan bir diğeri de gezilen mekânların kullanımı. Cami ziyaretçilerinin kullandıkları mekânların başında lavabolar gelir. Yakın şehirlerden gelenler abdest ihtiyaçlarını giderirler. Özellikle son yıllarda selatin camilerin lavaboları cemaatin ihtiyacına daha kaliteli cevap verecek şekilde düzenlenmekte olması sevindirici bir durum. Ziyaretçiler açısından mekânın kullanımında ise su ve kâğıtta israftan kaçınılması gereken bir dizi kurallar önemli.
Bir diğer nokta da toplu harekette vakte, zamana riayet. Grup hareketlerinde bu konuların bizzat düzenleyiciler tarafından yolda hareket halindeyken tekrar tekrar hatırlatılması gerektiğini düşünüyorum.
Bir de gezdiğimiz cami var. Grubun camiye girişinde azami sessizlik, iç mekâna yerleşme halinde de önemli. Namaz kılanların önünden geçmeler, birbirleriyle yüksek sesle konuşmalar ve cami içinde Kur'an okunma veya cemaatle namaza dahil olunmadığı durumlarda yine cami düzeninin bozulmamasına azami dikkat gerekmekte.
Bir de yanımızda bulunan çocukların camideki duruşlarına dikkat çekmek gerekiyor. Çocuklarının cami içindeki hareketlerini engelleyecek imkânları da anne ve babaların yanlarında bulundurması gerekir. Çocuğa caminin koşma mekânı olmadığı ve namaz kılanların rahatsız edilememesi gerektiği öğretilmeli. Bunun için namazdan önce ve sonra cami gezdirilerek bilgi verilebilir ve kendisinin cemaate dâhil olacak kadar büyüdüğü anlatılabilir. Çocuklarımızı camiden uzak tutmayalım ve tabii camiyi atletizm alanı haline de getirmeyelim.
Ziyaretlerde karşılaşılan bir diğer problem de grubun cami ve ziyaret hakkında bilgilendirilmemesi olarak gözlemlenmiştir. Camiye geldiklerinde cemaate nasıl dâhil olacakları, kılınacak namaz cuma ise kadınların da namaza dahil olmaları gerektiği vs. hakkında da grubun bilgilendirilmesi gerekmekte. Nitekim camide rastladığımız birçok hanım 'kadın cuma kılmaz' algısı yüzünden cemaate dâhil olmadan öğle namazını kılıp, camiden çıkmakta. Tabii namaz bitip cemaatin azalması beklenmediği için namaz kılan cemaatin arasından atlaya atlaya camiden çıkmak da hoş olmayan görüntü ve duygu durumlarına neden olmakta. Bu konuda erkek cemaatin de cumadan çıkanların olabileceğini öngörüp kendi konumunu daha kenar mahallere çekmesi gerekir. Yolun üstünde 'ben namaz kılıyorum bekle!' edası da hoş olmayan görüntülerden.
Sonuç olarak Ramazan ayı gündelik hayatımıza kendi aktivitesini de getiriyor. Hem ibadet hem hareket Ramazan'ın bize sağladığı özel imkânlardan sanki. Bize düşen biraz ön hazırlıkla bu durumlara hazırlanmak ve bulunulan mekânların hakkını vermek, ibadet eden insanları rahatsız etmek yerine, dua almayı öncelemek, kalp kırmamak, ibadeti ruhuna ve insana yakışır vaziyette yapmak gerekir. Allah kendinin ve insanların razı olduğu Ramazan ayı yaşamak nasip etsin.