Kur'an Şiirleri - 18 / Hanımeli Kokusu
“Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara "öf!" bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: "Rabbim!, Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı." İsra Suresi, Ayet: 23, 24.
Hiçbir yüreğin sesi,
Yerini alamaz, anne sesinin.
Sütün, lokmaların övdüğü,
En şefkatli eller!
Kundağın ninnisi,
Giysilerde koparıldığı gündeki gibi kalmış,
Tek sıcak bakış!
Heykel tıraş sözler.
Sabahların vefalı, cömert güneşi.
Gecelerin, en sevimli, en içten yıldızı.
İlk adımların öğretmeni, ilk tutuşların.
İlk kelimelerin ağacı.
Bir isim, toz kondurulmayan.
Bir kelime, dile en tatlı.
Çocukluğun şekeri.
Gençliğin tuzu biberi sandığımız, yanıldığımız, balı balı.
O canım kırış kırış yüzü atıp,
Taze bir beyazlık, esmerlik konamaz!
Başka gülüşler, sahte.
Başka ağlamalar, yalan.
Bu yalnızlık çölünde nereye gidilebilir?
Her menzilin uzattığı bir bardak soğuk su!
Ne kadar havaya kalkarsa kalksın,
Burunda, illa buram buram tüter, hanımeli kokusu.
Mustafa Yürekli - Haber 7