'Diş kirası geleneği sürdürülmeli'
İlahıyatçılar geçmişin sevilen gelenekleri arasında yer alan ''diş kirası''nın sürdürülmesinin gerektiğini belirttiyor.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesimi Yazıcı, iftarda ağırlanan misafirlere hediye verilmesi anlamına gelen ''diş kirası'' geleneğinin sürdürülmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rahmet, bereket ve paylaşım ayı ramazanda, gerek peygambere sevginin gerekse bin yıldır yoğrulan kültürün göstergesi olarak iftar sofralarında mutlaka misafir ağırlanmasının önemine değindi.
Geçmişin sevilen gelenekleri arasında yer alan ''diş kirası''nın sürdürülmesinin gerektiğini belirten Yazıcı, Hz. Muhammed'in sünneti olan hediyeleşmenin, insanlar arasındaki muhabbeti de artırdığını vurguladı.
''Büyük veya küçük fark etmez, iftarda ağırladığınız misafirinize o özel iftarın hatırası hediye vermek çok güzel bir şey'' diyen Yazıcı, hediye seçiminde, misafirin özelliklerinin de dikkate alınmasını tavsiye etti.
-İftar sofralarının vazgeçilmezi hurma, zeytin, su ve tuz-
İftara verilen önem nedeniyle iftar sofralarının özenle hazırlandığını belirten Yazıcı, kaynağını dinden almayan ancak örfe dayanan bazı yiyeceklerin oruç açmada zaman içinde öne çıktığını anlattı.
Orucun en çok hurmayla açıldığını belirten Yazıcı, ''Hurma Cezayir'de de Fas'ta da yetişiyor ama Anadolu insanı için hurma peygamberimizin diyarı Medine ve Mekke'dendir. Hurma, kutsal toprakların kutsanmış meyvesi olarak düşünülüyor ve bu duyguyla çok seviliyor'' diye konuştu.
Zeytinin de hem Anadolu kültüründe hem de Kur'an-ı Kerim'de faydalı bir yiyecek olarak yer aldığını ifade eden Yazıcı, su gibi aziz ol sözünün, suya verilen değeri gösterdiğini, Hz. Muhammed'in sünneti olduğundan tuzla da oruç açıldığını kaydetti.
Yazıcı, ''Oruç güzel bir şeyle açılmalı çünkü güzel bir şeyi bitiriyoruz'' dedi.