Ramazanda mide ve böbrek şikayetleri arttı

Aktaş, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 17 saat açlık sonrasında metabolizmada bazı değişikliklerin olduğunu belirterek, insanların sağlığını kaybetmemesi için bu değişikliklere uygun bir beslenme düzeni oluşturması gerektiğini kaydetti.

Uzun süreli açlık ve susuzluğun böbrek ve mide hastalıklarına sebep olduğunu ifade eden Aktaş, iftarla sahur arasında en az iki ara öğün gıda alınmasının önemine vurgu yaptı.

Aktaş, oruç tutan insanların sahur öğününü mutlaka tüketmesi gerektiğine işaret ederek, "Sahur öğününü atlamak hem metabolizmanızı yavaşlatacak hem de açlık süresini uzatacağından baş ağrısı ve kan şekerinde düşme gibi sıkıntıların yaşanmasına sebep olacaktır" ifadesini kullandı.

Uzun süren açlık ve susuzluğun kabızlık sorununun artmasına sebep olabileceğini belirten Aktaş, bu nedenle ramazanda bol lifli ve posalı yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini bildirdi.

Aktaş, ramazan ayında tüketilen besinlerin pişirilme yöntemlerinin de önemli olduğunu ifade ederek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Çok yağlı ve kızartma usulü pişirilmiş yiyecekler yerine ızgara, fırında, haşlama veya buğulama yöntemleriyle pişirilmiş yiyecekleri tercih etmek sizi mide krampları, reflü, mide yanması ve hazımsızlıktan koruyacaktır. İftarda yaşanılan açlıkla mideyi çok hızlı doldurmamak gerekir. Ani mide gerginliği tansiyonunuzun yükselmesine ve nörölojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Bu nedenle yemeklerinizi mümkün olduğunca yavaş ve iyi çiğneyerek tüketiniz. İftarda oruç açılıp çorba tükettikten sonra yemeğe mutlaka 20 dakikalık küçük bir ara veriniz ve midemiz rahatladıktan sonra devam ediniz" ifadesini kullandı.

Aktaş, ramazan nedeniyle mide ve böbrek rahatsızlıkları şikayetleriyle hastanelerin acil servis ve polikliniklerine başvuran hasta sayısında önemli bir artışın olduğunu kaydetti.