Ramazan'da bol bol su tüketin!
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, Ramazan'da vücut dengesini korumak için bol bol su tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, suyun yaşamsal önemi nedeniyle Ramazan’da günlük sıvı alımı ile vücuttan sıvı kaybının dengelenmesi gerektiğine dikkat çekti. Önerilen günlük sıvı miktarının yüzde 80’inin su dahil diğer içeceklerden ve geri kalanının ise besinlerden (yüzde 20) sağlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Yücecan, “Özellikle sebze ve meyve sularının potasyum, folat ve vitamin C, -karoten gibi antioksidan vitaminler dışında güçlü antioksidan etkinlik gösteren biyoaktif fitokimyasal bileşen içerikleri ile potansiyel antioksidan etkinlik gösterdikleri, bu nedenle susuzluğu giderdikleri gibi, sağlık üzerine olumlu etki yaptıkları, bazı kanser türleri ile kalp ve diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu etkilerinin olabileceği bildiriliyor” dedi.
Bu yıl Ramazan ayının geçen yıl olduğu gibi yine ağustos ayına rastlaması, vücuttaki su dengesini korumanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Yücecan, oruç tutanları, günlük sıvı alımı ile sıvı kaybının dengelenmesi gerektiği konusunda uyardı. Su ve sulu içeceklerin vücudun su dengesinin korunmasında önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Sn. Yücecan, şunları söyledi:
“Suyun yaşamsal önemi nedeniyle günlük sıvı alımı ile vücuttan sıvı kaybının dengelenmesi gerekmektedir. Önerilen günlük sıvı miktarının yüzde 80’inin su dahil diğer içeceklerden ve geri kalanının ise besinlerden (yüzde 20) sağlanması gerekmektedir. Enerji ve besin öğeleri arasındaki denge ise sağlıklı beslenmede içeceklerin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca sıvıların günlük besin ögeleri alımına katkısı süt ve meyve suları dışında azdır. Örneğin meyve suları suyun yanı sıra bazı besin ögelerini de sağlar. Özellikle sebze ve meyve sularının potasyum, folat ve vitamin C, -karoten gibi antioksidan vitaminler dışında güçlü antioksidan etkinlik gösteren biyoaktif fitokimyasal bileşen içerikleri ile potansiyel antioksidan etkinlik gösterdiği, bu nedenle susuzluğu giderdiği gibi, sağlık üzerine olumlu etki yaptığı , bazı kanser türleri ile kalp ve diğer kronik hastalıklara karşı potansiyel koruyucu etkilerinin olabileceği bildirilmektedir.”
Ramazan’da sağlıklı beslenmenin altın kuralları:
Prof. Yücecan, Ramazan ayı boyunca doğru ve sağlıklı beslenmek için dikkat edilmesi gereken altın kuralları da şöyle açıkladı:
• Sahur yemeği, kişiyi gün boyunca oruca hazırlayan bir öğündür. Bu nedenle sahura kalkmadan ve/veya yatmadan önce hafif birşeyler yiyerek oruç tutmak sakıncalıdır.
• Bütün besin öğelerinin daha randımanlı olarak organizmada kullanılması ve Ramazan’da da sağlıklı beslenmek için dört ana besin grubundan (süt ve süt ürünleri, et, yumurta, kurubaklagil, sebze ve meyveler, tahıllar) karışık bir diyetin temini ve bir öğünde yenecek yiyeceklerin yaklaşık 2 saat içinde tüketilmesi gerekir.
• Sahurda emilimleri diğer besinlere kıyasla daha yavaş olan, kan şekerini daha yavaş yükselten ve diğer besinlere kıyasla daha fazla tokluk hissi oluşturan et, süt, peynir, yoğurt, yumurta gibi besinler ve/veya bu besinlerden oluşan yemekler tüketin. Sebzeli börekler ve meyve de yenebilir.
• Aşırı tuzlu yiyecekler ve içecekler örneğin turşular, tuzlu ayran, ağır tatlılar, börekler gün boyunca kişiyi susatan türde yiyecekler olduğundan sahurda yemeyin. Ayrıca mideyi uyarıcı olan çok acılı baharatlı yemeklerden de uzak durun.
• İftarda ağır hamur işi yiyecekler, kızartmalar, baklavalar yerine çorbalar, haşlanmış-ızgara veya fırında pişirilmiş et ya da tavuk veya hindi, sebze yemekleri, bol salata ve meyve tüketin.
• Tatlı olarak daha hafif olduğu için sütlü ve ( sütlaç muhallebi ) meyveli tatlılar ( elma, kabak, ayva tatlısı) tercih edin.
• Vücudun su kaybını su, ayran, komposto, hoşaf ve meyve suları ile giderin.
• Ramazan da dikkat edilecek en önemli husus fazla miktarda yiyeceği kısa sürede tüketmemektir. Fazla miktarda yiyeceğin kısa sürede tüketimi, besin ögelerinin dokulara taşınması, bir kısmının hemen kullanılması, fazlasının depo edilmesi metabolizmanın uyum yapmasını zorlar.
• Bazı kişiler Ramazan’da zayıflayacaklarını düşünürken tam tersi kilo alırlar. Bunun nedeni fiziksel aktivitedeki azalmadır. Vücut az enerji harcamaya alışır ve bireyin ihtiyacından fazla yediklerini de depolar. Yemeklerin miktarını azaltarak Ramazan süresince de beden ağırlığını korumak mümkündür.
• Ramazan’da özellikle ülser- gastrit ,hipertansiyon diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi uzun süre açlıktan olumsuz yönde etkilenecek hastaların ve/veya bunun gibi hastalığı olanların oruç tutması sakıncalı olabilir. Bu hastalıklarda diyet ve ilaç tedavisi çok önemlidir. Tedavideki aksama sağlık sorunlarının artmasına neden olabilir. Ayrıca bu durum; gebe ve emzikli kadınlar, yaşlılar, ağır işte çalışanlar, hatta sınav dönemindeki öğrenciler için de geçerlidir