Akşit: Müslümanlar bu adeti unutmasın

Cevat Akşit Hoca Ramazan'da camilerde gürül gürül salavat getirmenin bizim ülkeye has olduğunu ve bunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

Akşit: Müslümanlar bu adeti unutmasın
GİRİŞ 27.06.2014 15:00 GÜNCELLEME 27.06.2014 15:01
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış
ÖNEMLİ KONULAR

Tuğçe Koska'nın haberi

Ramazan ayı bu gece ilk teravih ve sahurla başlıyor. Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca Ramazan'da yapılması gereken ibadetleri Timeturk'ten Tuğçe Koska'ya  anlattı. Akşit, oruç sayısı tartışmalarına da son noktayı koydu. 

Onbir ayın sultanı Ramazan bu yıl da rahmeti ile geldi. Müslümanlar duaların geri çevrilmeyeceği bu mübarek ayı oruç, teravih, sahur ve çeşitli ibadetlerle eda etmek için hazırlıklarını yaptı.

Önceki Ramazanlarda olduğu gibi ay erken veya geç göründü tartışmalarının gölgesinde diyanet 30 gün oruç tutacağımızı duyurdu. Komşu ülke Azerbaycan'ın bizden bir gün sonra oruç tutmaya başlayacak olmasını önemli İslam âlimi Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca bilim ve fıkıh pencerisinden açıkladı.

RAMAZAN'DA KİMİ ÜLKELER NEDEN FARKLI GÜNDE ORUCA BAŞLAR?

Ramazan'ın ne zaman başlayacağı, Ramazan bayramının ne zaman olacağı eskiden beri  tartışılır. Biliyorsunuz dinimizde Ay’ı görmeyle hareket edilir. Esas görmedir. Günümüzde tabiî ki teknoloji ilerledi. Ay’ın gözle görünüşüne göre de bir takvim yapılıyor. Diyanet de öyle yapıyor. Ben de şahsen Kandilli Rasathanesi’ne kadar gittim, orada takip ettim vaktiyle. Kurucusu Prof.Dr. Fatin Gökmen değerli bir astronom aynı zamanda değerli bir fıkıh hocası. Güzel bir esas kurmuş hala o gelenek devam ediyor. 30 sene önce bana söyledikleri 2 sene öncesine geleceğe kadar hatasız Ay’ın doğuşunu tespit ediyoruz. Dünya bizden alıyor. O zaman söyledikleri buydu. Bir astronom çizgisi var gün geçti mi, ay geçti mi başlıyor ama dinimizde gözle görülmesi esas alındığı için o çizgi zamanında değil çizgiden 13-14 saat sonra ancak görülebiliyor günlerin uzama, kısalmasına göre. Ona göre takvim hazırlanıyor. Biz Diyanet İşleri’nin belirlediklerine göre hareket ederiz. Fıkıh kitaplarında Müslümanlar bulundukları yerin Ulul Emr’ine, bulundukları devletine bağlıdırlar. Onların ilanına göre bayram yaparlar, oruç tutarlar. Bazen Araplar da farklı günde oruca başlama olabiliyor. Demek Azerbaycan’da da öyle yapmışlar. Geçmişte İran’da oldu, Pakistan’da oldu. Ben Amerika’dayken Müslüman astronomlarla görüştüm. Kesinlikle gözle görülmesi mümkün değil dediler. O zaman Suudi Arabistan telefonlara bile çıkmadı, cevap vermedi. Orada 2 kişi gidiyor diyor ki biz Ay’ı gördük. Yemin ediyorlar. Karar çıkıyor sonra.Yani Müslümanların sorumluluğu yok. Müslümanlar müsterih olsunlar. Diyanet İşleri Başkanlığı’ının takvimine uysunlar. Müslümanların oruçları kayıp değil.

MÜSLÜMANLAR BU FIRSATI KAÇIRMASIN

Cenabı Hak Gaffar-ez-zûnûb’dur Her zaman müminleri affedicidir. Günahları fazla fazla affeder. Settâr-el-uyûb’dur. Ayıpları fazla fazla örter. Erramun Rahimin’dir. Mermahemetlerin en merhametlisidir ama bir Allah (CC) Ramazan ayını bizlere lutfetmiştir. Müminlere Ramazan ayını vermiştir. Ramazan ayında da bildiğiniz gibi Kadir Gecesi var. Kadir Gecesi de bin aydan hayırlı. Bölye bir lütufta bulunmuş. Bir fırsat. Ramazan’da yapılan bir iyilik, diğer aylarda yapılan iyiliğin 70 katı fazla sevap kazandırıyor. Allah’a inanan, Müslüman olan bir kimse böyle bir fırsatı kaçırmamalı. Orucunu tutmalı. Teravihlere mutlaka katılmalı, namazını kılmalı. Güzel bir Ramazan geçirmeli. 

GARANTİ BELGENİZİ ALIN

Müminler billhassa camilere gitmeli. Camilerde topluca namaz kılındığı zaman imama uyulduğunda bütün sorumluluk imamındır. Arkasında namaz kılanların garanti belgesi var geçerlidir diye. İmam yanlış yaparsa o hesabını verecek. Müminler böyle bir garanti belgesi alıyorlar. Tabi imam da düzgün kıldırırsa kıldırdığı kişi kadar sevap alıyor. Kimi yanlış kılabilir o yüzden imamın arkasında kılmalı. Garanti belgesi almalı bir bu açıdan, ikinci ise cemaate gelen insanların hepsi aynı kapasitede olmaz. İnsanlar farklı hem dini hassasiyetler bakımından hem de kabiliyet bakımından. Bir hadiseye göre, Peygamberimiz yakın meleklerine Melei Ala denir. Onlara sorarmış niye toplandılar camiye? İşte Cehennemden korktukları için. Cehennemi gördüler mi onlar hayır görmediler. Peki başka neden toplandılar? Cenneti istedikleri için. Cenneti gördüler mi, hayır görmediler. İşte ben bunları gayba inandıkları için, görmeden inanlar Kuran’da övülmüştür, hepsini affettim buyurulmuş. Melekler derlermiş ki aralarında bizim tabirimizle yamuklar var, tam şuurlu insanlar yok. Cevap şu: Benim güzel kullarımla yan yana duran müminlerin hepsini güzel kullarımdan saydım. Böyle bir müjde var. 

BU GÜZEL ADET SADECE BİZİM ÜLKEDE VAR

Camiye koşmalı. Gürül gürül salavatlar getirmeli. Bu ki topluca salavat getirilmesi bize özgü bir güzellik. Başka ülkelerde gürül gürül salavatlar getirilmiyor. Bu güzel adet de devam etmeli. Peygamberimiz (S.A.V)’e getirilen salavatı ulaştırmak için 10 melek yarışır.'' Allah benim cesedime ruhuma iade eder. Beni diriltir. Ben onların Salatu Selamına karşılık veririm’ diye buyuruyor. Böylece Peygamberi sevindirir. Kuran’ı Kerim’e göre Peygamberi sevindireni Allah da sever. O müminler Allah’ı da sevindirir. Onun için de sırtları yere gelmez. Allah Onları aczeder. Biz de buna şahidizdir. Bu zamana kadar sırtımız yere gelmemiştir. Bu da Peygamberimizin sünnetine olan bağlılığımızdandır diye düşünüyorum. 

ALLAH KENDİSİ İÇİN FEDAKARLIK YAPANIN YANINDADIR

Büyük avantajlar var. Akıllı bir insan dişini sıkar gün uzun diye oruçtan kaçmaz. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez. Seneye yaşayacağımızı kim bilir. Allah yoluna girdiniz mi sizi yalnız bırakmaz. En güzel örneği Çanakkale’dir. Çanakkale’de bizim elimizde tüfek yoktu. Kılıçla saldırdık düşmanın üzerine ama ne oldu onlar kaybetti. Allah kendisi için fedakarlık yapanın mutlaka yanında olur. ‘’Ölürsem öleyim oruçluyken öleyim’’ diye düşünürse zaten ölmez. Bu kararı vermek lazım. Herkes tutuyor. Ölen mi var? Bu maalesef zayıf imandan kaynaklanıyor. Bir de çevrenin baskısından, etkisinden ileri geliyor. Ne olursa olsun tutacağım demek lazım. Çok rahat tutarlar. Allah yardım eder. Aziz halkıma bereketli Ramazanlar diliyorum. Günahlarından kurtulmuş olarak bayrama ulaşmalarını niyaz ediyorum. Allah’a emanet olun.

Timeturk

YORUMLAR 1
  • Yüzdeelli 10 yıl önce Şikayet Et
    Dinimizde bid'atlar o kadar çoğaldı ki; bari siz yapmayın!. Hocam kusura bakmayın; ama din adetlere değil şer'i şerife göre yaşanır. Bağıra çağıra salavat getirmek nerede yazıyor? Tebein, tebei tabiin yapmış mı bunu? Fukaha, bağıra çağıra salavat getirmekte içtihad etmiş mi? Adetleri terk etmeyin, derseniz dine dinde olmayan bir şeyi eklemiş olursunuz. Din adetler üzerine yaşanmaya başlanırsa herkes "adettendir" diye bir bid'ad çıkarır da sonra farzlar, vacipler, bid'atlar hepsi birbirine karışır. Bizim ülkemize has o kadar çok bid'at var ki hangisini saysam acaba?..Sünnete durmadan önce cemaatten birinin veya müezzinin "Allahümme salli alâ..." komutunu beklemek,tesbihatlarda imamla birlikte cemaatin de müezzinden gelecek komutları beklemesi,bağıra çağıra namaz duası yapılması,teravihlerde -sanki farzmış gibi- müezzinlerin "Rabbena amenna bima enzel..." ayetini okumaları...Bunlar da maalesef sadece bizim ülkemize has adetler. Müslüman ülkelerin hiçbirinde bu adetler yok. Biz bir de büyüklerimizin elini öperiz. En büyük bid'at da budur
    Cevapla